Beraat
Kandili
Bu gelen gece olan Leyle-i Berat, bütün senede bir kudsî çekirdek hükmünde
ve mukadderat-ı beşeriyenin programı nev'inden olması cihetiyle Leyle-i
Kadr'in kudsiyetindedir. Herbir hasenenin Leyle-i Kadir'de otuzbin olduğu
gibi, bu Leyle-i Berat'ta herbir amel-i sâlihin ve herbir harf-i Kur'anın
sevabı yirmibine çıkar. Sair vakitte on ise, şuhur-u selâsede yüze ve bine
çıkar. Ve bu kudsî leyali-i meşhurede onbinler, yirmibin veya otuzbinlere
çıkar. Bu geceler, elli senelik bir ibadet hükmüne geçebilir. Onun için
elden geldiği kadar Kur'anla ve istiğfar ve salavatla meşgul olmak büyük
bir kârdır. ( Said Nursî Şualar: 505)
Hadislerle Berat Kandili
- Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz şöyle buyurmuşlardı:
“Recep, Allah’ın ayıdır. Şaban, benim ayımdır. Ramazan, ümmetimin ayıdır”.
Mübarek Recep ayının ardından gelen Şaban ayı Resulullah sallallahu aleyhi
ve sellem’in ayıdır. Bu mübarek ayın değerini bilerek, ibadetlerimizi
yapmalı, alemlerin Rabbinden af dilemeliyiz.
Şaban ayının önemli özelliklerinden biri Beraat gecesi gibi müstesna bir
gecenin bu ayın içinde bulunmasıdır.
Ebu Hüreyre Radıyallahu And’dan rivayet edildiğine göre: Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz şöyle buyurmuştur:
—“Şaban ayının on beşinci gecesinin ilk vaktinde Cebrail (a.s) bana geldi;
şöyle dedi:
—“Ya Muhammed, başını semaya kaldır. Sordum.
—“Bu gece nasıl bir gecedir? Şöyle anlattı:
—“Bu gece, Allah-u Teala, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar.
Kendisine şirk koşmayanların hemen herkesi bağışlar. Meğer ki,
bağışlayacağı kimseler büyücü, kahin, devamlı şarap içen, faizciliğe ve
zinaya devam eden kimselerden olsun. Bu kimseler tövbe edinceye kadar,
Allah-u Teala onları bağışlamaz.
Gecenin dörtte biri geçtikten sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi: "Ya
Muhammed başını kaldır. Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış.
Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor: "Ne
mutlu bu gece rüku edenlere.
İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Bu gece secde
edenlere ne mutlu".
Üçüncü kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece dua edenlere
ne mutlu." Dördüncü kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyordu: -"Bu gece,
Allah'ı zikredenlere ne mutlu".
Beşinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Allah
korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu."
Altıncı kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Müslümanlara
ne mutlu." Yedinci kapıda da bir melek durmuş şöyle sesleniyordu:
"Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın.
Bunları gördükten sonra, Cebrail'e sordum: "Bu kapılar ne zamana kadar
açık kalacak?
Şöyle dedi: "Ya Muhammed, Allah-u Teala, bu gece, Kelp kabilesinin
koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennemden azat eder."
- Hz. Ayşe Radıyallahu Anha anlatıyor: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri, Nıfs-u Şa'ban gecesinde
dünya semasına iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının tüyünün adedinden
daha çok sayıda günahı affeder."
Berat Gecesinin Mahiyeti ve Önemi
Yıllık bir program çerçevesinde yürütülen ticari faaliyetler yıl sonunda o
program esaslarına göre kontrol) ve teftiş edilir. Kâr zarar hesapları
yapılır. Kesin hesabın tespitinden sonra da gelecek yılın programı
hazırlanarak şeklini alır.
Her yıl tekrar edilen bu kontrol ve tespit işlemleri sayesinde ekonomik
hayatta istikrarlı ve sağlam bir ilerlemenin temini mümkün olur.
Bu misalin ışığında manevi hayatımıza ve faaliyetlerimize bakalım. Dünya,
âhiret hayatının kazanılması için yaratılmış bir manevi ticaret yeri
olduğuna göre, o ticaretle ilgili faaliyetlerin de yıllık muhasebeye tabi
olması gayet tabiidir.
Bu muhasebenin vakti üç ayların içindedir. Berat Kandili ile başlayıp
Kadir Gecesiyle biten devreye rastlar.
Duhan Sûresinin 2., 3. ve 4. âyetlerinin Berat Gecesinden bahsettiği
bildirilmektedir. Âyetlerin meali şöyle:
"O apaçık kitaba and olsun ki, biz onu gerçekten mübarek bir gecede
indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız. Bütün hikmetli işler o
gecede tefrik olunur."
Bu âyetler hakkında iki görüş vardır. Çoğu tefsir bilginlerinin görüşüne
göre, bu mübarek gece Kadir Gecesidir. İkrime bin Ebi Cehil'in de dahil
olduğu bir grup alim ise; bu gecenin Berat Gecesi olduğunu söylemişlerdir.
Her iki tefsiri birleştiren diğer bir görüşe göre de, hikmetli işlerin
ayırımının yapılmasına Berat Gecesinde başlanmakta ve bu işlem Kadir
Gecesine kadar devam etmektedir. Bu hikmetli işler nelerdir ve âyetin
mânası nedir?
Yıllık kader programı
İbni Abbas'tan rivayet edildiğine göre, hikmetli işlerin birbirinden ayırd
edilmesi şu şekilde cereyan etmektedir:
Bu seneden gelecek seneye kadar meydana gelecek olayların hepsi ayrı ayrı
melekler tarafından defterlere yazılır. Rızıklar, eceller, zenginlik,
fakirlik, ölümler, doğumlar hep bu esnada kaydedilir. O yılki hacıların
sayısı bile bu devrede takdir olunur. Herkesin ve her-şeyin o sene
içindeki mukadderatı kaydedilir.
Rızıkla alakalı defterler Mikail Aleyhisselâma verilir.
Savaşlarla ilgili defterler Cebrail Aleyhissalama verilir.
Ameller nüshası dünya semasında görevli melek olan İsrafil'e verilir ki bu
büyük bir melektir.
Ölüm ve musibetlerle ilgili defter de Azrail Aleyhisselâma teslim edilir.
Fahreddin er-Râzî"nin açıklamasına göre bu defterlerin düzenlenmesi Berat
Gecesinde başlar, Kadir Gecesinde tamamlanarak her defter sahibine teslim
edilir.1
Berat Kandilinin "bütün senede bir kudsi çekirdek hükmünde ve beşer
mukadderatının programı nev'inden olması cihetiyle Leyle-i Kadrin
kudsiyetinde" olması bu manalara dayanmaktadır.2
Kur'ân'ın bu gecede indirilmesi meselesine ise şöyle bir açıklama
getirilmektedir:
Berat gecesi, Kuran-ı Kerimin Levh-i Mahfuzdan dünya semasına toptan
indirildiği gecedir. Buna inzal denir. Kadir gecesinde ise Peygamberimize
ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da tenzil denir.
Berat Gecesinin özellikleri
Tefsirlerde bu gece ile ilgili olarak şu şekilde izahlar yer almaktadır:
Vergi ödendiği zaman nasıl ki vergi borçlusuna borcundan kurtulduğunu
gösteren bir belge veriliyorsa, Allah Azze ve Celle de Berat Gecesinde
mü'min kullarına berat yazar. Zaten bu gecenin dört adı vardır: "Mübarek
Gece", "Berae Gecesi", "Sakk Gecesi. Belge ve senet. (Allah Teala bu gece
mü'min kullarına beraet yazar)", "Rahmet Gecesi."
"Berat, beraet" kelimesi "el-berâe" kelimesinin Türkçedeki kullanılış
şeklidir. Beri olmak, aklanmak, temiz ve suçsuz çıkmak demektir.
"Berâet" iki şey arasında ilişki olmaması, kişinin bir yükümlülükten
kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması anlamına gelmektedir.
Mü'minlerin bu gece günah yüklerinden kurtulup İlâhî bağışa ermeleri
umulduğu için de Berat Gecesi denmiştir.
Bir kısım âlimlerin, kıblenin Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'dan Mekke'deki Kabe
istikametine çevrilmesinin Hicretin ikinci yılında Berat Gecesinde
gerçekleştiğini kabul etmeleri de geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır.3
Berat Gecesinin beş ayrı özelliği vardır.
1. Bütün hikmetli işlerin ayırımına başlanması.
2. Bu gecede yapılacak ibadetlerin diğer vakitlere nispetle kat kat
sevaplı olması.
3. İlâhi rahmetin bütün âlemi kuşatması.
4. Allah'ın af ve bağışlamasının coşması.
5. Peygamberimize tam bir şefaat yetkisinin verilmiş olması.
Bir rivayette bildirildiğine göre Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam
Şâban'ın onüçüncü gecesi ümmeti hakkında şefaat niyaz etti, üçte biri
verildi. Ondördüncü gecesi niyaz etti üçte ikisi verildi. Onbeşinci gecesi
niyaz etti, hepsi verildi. Ancak Allah'tan devenin kaçması gibi kaçanlar
başka...
Zemzem kuyusunun bu gecede açık bir şekilde coşup çoğalması da bu manaları
kuvvetlendiren kutsal bir işaret olarak yorumlanmaktadır.4
Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde Berat Gecesinin feyiz ve
bereketini çeşitli şekillerde nazara vermektedir.
"Şâban'ın 15. gecesi geldiğinde geceyi uyanık ibadetle, gündüzü de oruçlu
olarak geçirin. O gece güneş battıktan sonra Allah rahmetiyle dünya
semasına tecelli eder ve şöyle seslenir:
"İstiğfar eden yok mu, affedeyim ve bağışlayayım. "Rızık isteyen yok mu,
hemen rızık vereyim.
"Başına bir musibet gelen yok mu, hemen sağlık ve afiyet vereyim.
"Böylece tan yerinin ağarmasına kadar bu şekilde devam eder."s
Çünkü o gece İlâhi rahmet coşmuştur. Berat Gecesi beşer mukadderatının
programı çizilirken insanlara verilen eşsiz bir fırsattır. Bu fırsatı
değerlendirip günahlarını affettirebilen, gönlünden geçirdiklerini bütün
samimiyetiyle Cenab-ı Hakka iletip isteklerini Ondan talep eden ve
belalardan Ona sığınan bir insan ne kadar bahtiyardır. Buna karşılık, her
tarafı kuşatan rahmet tecellisinden istifade edemeyen bir insan ne kadar
bedbahttır.
Bu gece af dışı kalanlar
Peygamber Efendimiz bu gecede af dışı kalanları şu hadisleri ile
bildirmektedir:
"Muhakkak ki, Allah Azze ve Celle Şâban'ın onbeşinci gecesinde rahmetiyle
yetişip herşeyi kuşatır. Bütün mahlukatına mağfiret eder. Yalnızca
müşrikler ve kalbleri düşmanlık hissiyle dolu olup insanlarla zıtlaşmaktan
başka bir şey düşünmeyenler müstesna."6 "Yüce Allah bu gece bütün
Müslümanlara mağfiret buyurur, ancak kâhin, sihirbaz yahut müşahin (çok
kin güden) veya içkiye düşkün olan veya ana babasını inciten yahut zinaya
ısrarla devam eden müstesna."7
"Allah Teâlâ Şâban'ın onbeşinci gecesi tecelli eder ve ana-babasına asi
olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında kalan bütün kullarını bağışlar."8
Üç aylara ayrı bir ruh ve mâna içinde giren Peygamber Efendimiz özellikle
Şaban ayına özel bir özen gösterir, başka zamanlarda görülmemiş bir
derecede ibadete ve âhiret işlerine yönelirdi. Bu ayın çoğu günlerini
oruçlu geçirirken, geceleri de diğer gecelerden çok farklı bir şekilde
ihya ederdi
Bir Berat Gecesinde uyanıp da Resulullah Aleyhissalâtü Vesselamı yanında
bulamayan Hz. Âişe kalkarak Efendimizi aramaya başladı. Sonunda
Peygamberimizi Cennetü'1-Bakî mezarlığında başını semaya kaldırmış halde
buldu.
Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam mübarek hanımına Berat Gecesinin
faziletini şöyle anlattı:
"Muhakkak ki, Allah Teâlâ Şâban'ın onbeşinci gecesinde dünya semasına
rahmetiyle tecelli eder ve Benî Kelb Kabilesinin koyunlarının kılları
sayısınca insanları mağfiret eder."5
Bütün mahlukatına mağfiret eder. Yalnızca müşrikler ve kalbleri düşmanlık
hissiyle dolu olup insanlarla zıtlaşmaktan başka bir şey düşünmeyenler
müstesna."6 "Yüce Allah bu gece bütün Müslümanlara mağfiret buyurur, ancak
kâhin, sihirbaz yahut müşahin (çok kin güden) veya içkiye düşkün olan veya
ana babasını inciten yahut zinaya ısrarla devam eden müstesna."7
İşlenen sevaplı amellerin değeri başka zamanlarda on ise, Berat Kandilinde
yirmi bindir. Meselâ başka zamanlarda okuduğumuz bir tek Kur'ân harfine on
sevap veriliyorsa, bu gecede her bir harfine yirmi bin sevap
verilmektedir.
Bu bakımdan tam bir ihlâsla çalışıp ihyasına gayret gösterebildiğimiz
takdirde Berat Kandili elli bin senelik bir ibadet hayatının sevabını bir
gece içinde bize kazandırabilir.
"Onun için elden geldiği kadar Kur'ân ve istiğfar ve salavatla meşgul
olmak büyük bir kârdır."10
Tek kişinin çalışma ve kazanma gücü maddi hayatta olduğu gibi manevi
hayatta da sınırlıdır diyorsak, bunun çaresi vardır. Aynı gayeyi paylaşan
ve dünyada aynı maksatla yaşayan mü'min kardeşlerimizle birlikte teşkil
ettiğimiz manevi şirket; bize hesabından âciz kalacağımız sonsuz bir
manevi serveti kazandırabilir. Üstelik maddi kazançlarda kâr, ortaklar
arasında bölünerek küçüldüğü halde mânevi kârda böyle bir şey kesinlikle
söz konusu değildir. Çünkü manevi faaliyetler nurludur. Nur ise maddi eşya
gibi küçülmez ve bölünmez.
Berat Gecesi ibadeti
Gecenin manevi değeri dolayısıyla namaz, Kur'ân tilaveti, zikir, teşbih ve
istiğfarla geçirilmesi, bu gece vesilesiyle muhtaçlara yardım ve benzeri
hayırlı amellere özel bir önem verilmesi müstehaptır.
İmam-ı Gazali Hazretleri el-İhyâ'da, Berat Gecesinde yüz rekât namaz
kılınması hakkında bir rivayete yer verse de, hadis âlimleri bu namazın
sünnette yerinin olmadığını, böyle bir namazın Hicretten 400 sene sonra
Kudüs'te kılınmış olduğu tesbitinde bulunurlar. Hatta İmam Nevevi böyle
bir namazın sünnette bulunmadığı için bid'at bile olduğunu ifade eder.
Bunun yerine kaza namazının kılınması daha isabetli olacaktır. Bununla
beraber kılındığı takdirde de sevabının olmadığı anlamına gelmez.
Çünkü ibadet alışkanlıklarının iyice azaldığı zamanımızda insanların bu
vesileyle namaza yönelmelerini hoşgörü ile karşılamak faydalı olacaktır.
Berat Gecesi Duası
Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam bu gece Rabbine şöyle dua
etmiştir:
"Allahım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana
iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen Kendini sena
ettiğin gibi yücesin."11
Berat Duası
Bazı mâna büyüklerinin de şöyle bir duası vardır:
"Allahım, şayet ismimi saîdler defterine yazdıysan, orada sabit kıl. Şayet
ismimi şakiler defterine yazdıysan oradan sil. Çünkü Sen buyurdun ki,
'Allah dilediğini
siler yok eder, dilediğini de sabit bırakır, Levh-i Mahfuz Onun
katındadır."12
Bu idrak ve şuur içinde ihya edeceğimiz Berat Gecesinin hepimiz için
hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Haktan niyaz edelim.
Berat Gecesi Namazı -I
Şaban ayının on beşinci gecesi kılınacak olan namaz ; yüz rekattır. Bu
namazın her rekatında, Fatihadan sonra on kere ihlas süresi okunur. Yüz
rekat kılan kişi bin defa ihlas süresini okumuş olur.
Bu namaza hayır namazı da denmiştir. Geçmiş büyükler bu namazı toplu halde
cemaatle de kılmışlardır. Bu namazın çok fazileti olduğu gibi,
hesaplanama-yacak kadarda çok sevabı vardır.
Hasan-ı Basri Rahmetullahı Aleyh'den gelen rivayete göre:
"Otuz sahabeden dinledim, bu namaz için şöyle dediler: "Her kim bu namazı,
berat gecesi kılar ise. Allah-u Teala'nın yetmiş rahmet nazarı ona ulaşır.
Her nazarda, kendisinin yetmiş ihtiyacı yerine gelir. Bunların en küçüğü,
Allah-u Teala'nın mağfiretidir.
Berat Gecesi Namazı -II
Berat gecesi kılınan namazlardan biride iki rekat olarak kılınır.
Birinci rekatta Fatiha okunduktan sonra kısa bir sure okunarak rükuya
gidilir. Rükudan doğrulur ve secdeye gidilir. Secdede uzun sure kalınır,
bu konuda belli bir tahdit yoktur, ne kadar dayanabilirsen.
İkinci rekatta da aynı şekilde Fatihadan sonra kısa bir sure okunur. İlk
rekatta olduğu gibi secdeye gidildiğinde yine uzun sure secdede kalınır.
Gücünüzün yettiği kadar. Secdeden kalkılır tahiyatta okunacaklar okunur ve
selam verilir. Selam ile birlikte eller dua için alemlerin Rabbine
kalkar...
Bu namaz hakkında Hz. Aişe Radıyallahu An-hum'a validemiz, Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir.
-"Ya Aişe, bu gecenin nasıl bir gece olduğunu bilir misin? Bende
-"En iyisini, Allah ve Resulü bilir." Dedim. Şöyle buyurdu:
-"Bu gece şaban ayının yarısıdır. Dünya işleri ve kulların işleri bu gece
Yüce Hakka arz edilir. Bu gece cehennemden azat edilenlerin sayısı; kelb
kabilesinin koyunları sayısı kadardır. Bu gece bana izin verir misin"?
-"Olur" dedim. Kalkıp namaza durdu. Ayakta durması hafif oldu. Fatiha
suresini okudu; sonra da küçük bir sure okudu. Gecenin yarısına kadar
secdede kaldı. Daha sonra ikinci rekata kaktı. Ayakta iken, birinci
rekatta okuduğu kadar bir şey okudu. Sonra yine secdeye vardı. Bu secdede
dahi, tan yeri ağarıncaya kadar kaldı. Secdede o kadar kaldı ki, bunun
için Yüce Allah ruhunu aldı sandım. Bana gelmesi uzayınca, kendisine
yaklaştım. Hatta ayaklarına elimi sürdüm. Hareket ettiğini görünce
rahatladım. Secdesinde şöyle dediğini işittim:
"Azabından affına sığınırım. Dargınlığından rızana sığınırım. Senden sana
sığınırım. Şanın yücedir. Sen kendi zatını övdüğün gibi, seni övemem..."
Sonra kendisine sordum: "Ya resulullah, bu gece secdende bir şeyler
okuduğunu duydum. Bunları daha önce okuduğunu hiç duymamıştım. Böyle demem
üzerine, bana sordu: "Sen onları öğrenebildin mi"? Bu sorusuna karşılık:
"Evet" deyince, şöyle buyurdu:
"Onları hem sen öğren, hem de başkalarına öğret."
Kaynaklar
1 Hülâsâtü'l-Beyân. 13:5251.
2 Şualar, s,426.
3 TDİ."Berat" maddesi.
4 Hak Dini Kur an Dili, 5:4295
5 İbni Mâce, İkame, 191.
7 et-Tergîb ve't-Terhib, 2:118.
8 İbni Mace, İkametü's-Salât, 191; Tirmizî, Savm, 38.
9 Tirmizî, Savm:39.
10 Şualar, s.426.
11 et-Tergib ve't-Terhîb, 2:.119, 120.
12 Ra’d Suresi, 39; Mecmuatü’l-Ahzab, 1:597.
|